Monday, July 4, 2011

BALYOZ (aka SLEDGEHAMMER) Nedir bu isin asli?


Once Balyoz neyin nesi onu bir anlayalim:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Balyoz_darbe_planı_davası

190'dan fazla subayin yargilandigi bir dava bu. Bu 190'in icinde 30'dan fazlasi halen aktif gorevde bulunan generaldir.  Mart 2003'de Irtica tehdidine karsi TC hukumetini devirmege dayali darbe hazirliklarindan dolayi bu insanlar yargilaniyor. Bu kadar insanin tutuklanmasina neden  savcinin elinde bir gazetecinden aldigi  bavulla getirilmis belgeler, CD'ler, ordu ve donanmada daha sonraki aramalarda bulundugu soylenen CD'ler.  Yani genel olarak dijital belge olarak bilinen belgelerden suclaniyor bu kadar insan.

Dunyada dijital belgelerin guvenirliligi hukuksal olarak tartisilmakta ve dunyadaki demokratik ulkelerdeki mahkemelerin uygulamalarinda, bu belgelerin yanliz basina tutuklamaya yeter delil teskil edemeyecegi genel olarak kabul edilmis durumda. Detayli bir analiz ve neden salt elektronik olarak bunun hukuksal olamayaci icin asagidaki linke bir goz atmak yeterli.

http://all.net/Talks/CyberCrimeSummit06.pdf

Hatta, dijital olmayan kanitlarin olmamasi halinde dijital kanitlarin hicbir guvenirlilik tasimadigi bilimsel olarak irdelenmis:
http://www.igi-global.com/viewtitlesample.aspx?id=8361

ve asagidaki sonuca ulasilmis:
Digital “Evidence”
is Often Evidence
of Nothing
Digital data increasingly presented in courts as evidence is mistakenly viewed by
judges and juries as inherently unalterable. In fact, digital data can be very easily
altered and it can be impossible for this falsification to be detected. A number of common
ways are described whereby data in one’s computer can enter without the computer
owner’s knowledge, let alone complicity. The same applies to all digital storage media,
such as those used in digital cameras, digital “tape” recorders, digital divers’
computers, GPS “navigators”, and all other digital devices in common use today. It is
important for judges and juries to be highly skeptical of any claims by prosecution that
digital “evidence” proves anything at all.

Bununla birlikte, yukaridaki paragrafa atifta bulunarak, en son donemde Balyoz davasinda kullanilan dijital belgelerin uzerinde polislerin, kanitlarin bulunma tarihinden once oynama yaptigi tespit edildi. Yani bunca insani tutuklamaya yeter gorulen dijital belgelerin uzerinde polisin dijital imzasi yer almakta. Bu ne demektir. Kanitlarin "manufactured" yani sonradan uretilmis oldugunu dijital olarak belgelemektir. Oyle ya da boyle dijital verilerin kanit olarak kullanilmamasi gerektiginin cok guzel bir ornegidir bu. Asagidaki linkte, Balyoz kaniti olarak gosterilen CD'lerden birinde bulunan Word dosyasinda kanitlarin bulunma tarihinden evvel bir polis memurunun 144 defa oynama yaptigi gozukmektedir. Ancak bu bilgiye bile suphe ile bakmak lazimdir. Cunku "Dijital kanit hicbirseyin kaniti olamaz".

Balyoz Darbe Planı Polis Kurgusu Çıktı !

Bunlar cok onemli tespitler kuskusuz, ancak Turk halki olarak kacirdigimiz, Balyoz savcilarinin suclamalarindaki ana tez yani  hukumeti alasagi etme senaryosunun nedeni. Kacirdigimiz nokta "Neden", ordu hukumeti indirmek icin farazi kurgular duzenlemis ? Cevap : IRTICA. Ordu zaten ayni nedenden oturu tarihimizde daha once darbe yapmadi mi, evet ve kurgulamaya, onlarca CD dolduracak kadar belge yazmaya gerek duymadan yapti. Niye gerek duysun ki. Ama benim kastettigim, gerek duyup duymamak degil, bu insanlar neden hukumeti indirmek istesinler; nedeni IRTICA.

İrtica kelimesinin sözlük anlamı gericiliktir. İrticai faaliyetlerde bulunanlar, toplumun sahip olduğu çağdaş değerleri reddedip akla ve bilime aykırı eylemlerde bulunarak çağ dışı bir düzeni geri getirmeye çalışırlar. Her türlü gelişim, değişim ve yeniliğe karşı tavırlı olmak irticanın en önemli özelliğidir. 


Cok gerilere gitmege gerek yok, Sivas'ta Madimak Oteli'nde 35 insanimiz diri diri yakilmistir yobazlar tarafindan. Laik yazar ve dusunurler katledilmis, sorumlular halen bulunmamistir. Bulunmak istenmemistir. Buyuyen Islamciligi gozler onune seren, Irticaya karsi duran insanlarimiz, Abdulhamit devrini aratmayacak bir sekilde kodese atilmistir. Serbest dusunce ve yazi ozgurlugu Turkiye'de irtica tabusuyla sinirlandirilmis, internet sansurlenmistir.  Istanbul'da sanat galerisi acilislarina giden insanlara saldirilmis bicaklanmis, dovulmustur. Bedri Baykam Islamci olmadigi icin bicaklanmistir. Istanbul'da Etek giydigi icin carsafli kadinlarin saldirisina ugramis insanlar, yerel belediyelerin alkollu icki yasaklari  gunluk aktualitedir. Turkiye'de Islam, guc odaklarinin elinde kullaniliyor ve Osmanli ruhu hortlatilmaya calisiliyor. Cumhuriyet tarihi boyunca verilen odunler, ezanin Arapca okunmasi, Imam hatiplerin sayisinin 10 misli artmasi, tekke ve zaviyelerin vakiflar adi altinda faaliyet gostermeleri, Tubitak, TRT ve bircok devlet dairesine Islamci gorusu onde olanlarin yerlestirmeleri, sagci solcu kavgasina yesil Islamla care bulunmasi bunlar hep irticai faaliyetlerin artmasina yardimci olmustur.


Ileriyi gormek lazim, yoksa yukaridakiler, Mozambikte degil Turkiyemizde oluyor ve daha yakin gecmiste her birey icin Irtica ile mucadele bir odev iken, simdi irticaya karsi durma fikrinde olanlar tutuklaniyor. Olaya boyle bakmak lazim.



Turk Silahli Kuvvetlerinin Irtica tehlikesine karsi tedbirli olmasi, ve olasi vahim senaryolar karsisinda plan yapmasindan dogal bir sey olamaz. Bu TSK'nin en onemli odevlerinden birisidir. Isin bu kismina nedense pek deginilmiyor sanki Irtica tehlikesi yokmus gibi gosteriliyor. Tabii maksatli....
....

No comments:

Post a Comment