Turkiye'de akli basinda insanlarin sormasi gereken iki soru vardir:
Yezid'e :
1) Seriat yonetimi mi istiyorsunuz ?
Kurt'e:
2) Dogu'da ozerklik mi istiyorsunuz ?
Yezid'in cevabini tahmin edemeyen yoktur diye umuyorum. Ikinci (2.) soruya buyuk bir Kurt cogunlugun ozerklik deme olasiligi yuksek olmakla birlikte, bu insanlara dunyanin yuvarlak olmadiginin da ikna edilebilir olmasi, yoksulluk ve cehaletin nasil manipuleye yatkin oldugunun bir gostergesidir.
Yezid'in son on yil icindeki secimlerde bu kadar yuksek oranla basarili olmasinin en buyuk nedeni iste bu manipuleye en acik olan once Kurt halkidir, sonra da Anadolu insanidir. Cunku hem koyu islamcidir hem de yoksul ve ezik. Yezid'in Seriat ve sultanlik hayalleri Kurtlerin ozerklik hayallerinin yesermesine yol acmis, ancak Hdp oyununu bozmustur. Hdp'nin bu oyunu bozmasinin ana nedeni Turkiye Cumhuriyeti veya Ataturk devrimleri degildir. Sonuc olarak Yezid'in oyununun bozulmasi Kemalist vatanperverleri memnun etmisse de ve hatta bazilarinin aklini daha da celip oy bile verdirtse de Hdp'nin gercek amacinin ne oldugunu unutmamak gerekmektedir (Bakiniz 2. soru)
Gectigimiz on yil icinde Islamcilarin kuklasi olan Dogu, simdi de Kurt milliyetciliginin kurbani olmaktadir. Yani Turkiye Cumhuriyeti ayni kuruldugu yillardaki gibi yine ayni tehlikelerle yuzlesmistir. Korkunun ecele faydasi yok sozune itibar edilmemis, yarim asirdir, kacamak ve oduncu politikalarla bugun bile yukaridaki sorulari sormak zorunlulugumuz hasil olmustur. YANI TAYYIB'I VE PKK'YI BASIMIZA SARAN VE HEP VAROLAN IRK VE DIN PROBLEMINI SAVSAKLAYAN CUMHURIYET HUKUMETLERININ TA KENDISIDIR.
Sonuc ? Ne yapmak lazim ? Otorite gucu elinde tutabilmek icin bu iki ciban basina gerektiginde hizmet etmekten cekinmemistir. Boylece, otorite eliyle de onulmaz yaralar acilmis, yukaridaki sorularin icine devlet teroru, insan halklari ihlalleri, adaletsiz kararlar da eklenerek otorite hakli veya haksiz tukaka gosterilmis, ozerklik ve seriat pompalanmistir. Millet'in vurdumduymazligi bu subaplari acarak saglanmis, her olumsuz gidiste kantarin diger tarafina kafalari karistirici yoruma acik durumlar yaratilmistir. Yani aslinda aktor sayisi iki degil uctur. Demokrasilerde demokrasinin en buyuk dusmani yine secilmis otoritedir. Iste ucuncu aktor de bu otoritenin ta kendisidir. Eger toplumun insan malzemesi iyi degilse, cagdas ve medeniyet durustlugunden nasibini alamamissa, demokratik duzenlerde otoritenin diger iki aktoru kayirmasi, toplumu bir suluk gibi somurmesi kacinilmazdir. Aslinda demokrasi, medeniyet olgunluguna erisememis toplumlarda kor topal isleyen bir yonetim tarzidir.
Cozum, Kurtlere ozerklik vererek veya extermine ederek degil, kimin ne kadar imanli oldugunu ispat icin dini siyaset meydanlarina tasiyarak degil, toplumu medeniyet kivamina eristirmekle saglanir. Bugun olen sehitlerimize aglarken bile, tepkimizi gosterme seklimiz o medeniyet olgunluguna vakif olamadigimizin, toplum olarak muhakeme zayifligimizin en hazin bir gostergesidir. Geldigimiz durumun bas musebbibi once yine bizzati kendimiz, sonra da politik otorite, yanliz hukumet ve Yezid degil ayni zamanda da muhalefettir. Bizden ne koy olur ne kasaba deyimi cok yerindedir. Insanlarimizda sagduyu ve muhakeme yetenegi sifira indirgenmistir. Yani gercekte apacik olani gorememek ve tam zitti ve hic mantikla uyusmayacak yorumlara inanma hastaligi toplumun bircok kesimine nufuz etmistir. Apacik kanitlariyla onumuzde sergilenen hirsizligi, adaletsizligi, sansuru ve korkutma duzenini goremeyip, hala hirsizlik bile yapiyorsa iyi bir nedeni vardir gibi dusunup her secimde her iki kisiden birinin Yezid'e oy vermesi daha baska nasil aciklanabilir. Ayni mantikla yola cikarsak halkin ozgurlugunden dem vuranlarin, halkin cocuklarini askerini polisini oldurup sokakta kalasinikofla kanunsuzlugu kendi kanunu gibi gosteren pkk ve kurt ayrilikcilari gormeyip, sehrin ortasinda hendek kazani, infaz edeni, kendi ozerkligini Turkiye halkina ve Cumhuriyeti'ine ragmen uygulamaya sokan bir zihniyeti ne amacla, hangi sonuc beklentileriyle destekleyebilirsiniz. Cizre'de bir tek olen pkk'li degildir demek ne kadar buyuk bir yaniltmacadir ve provakasyondur, bunu anlayamamak nasil bir akil tutulmasidir. Tek bir aciklamasi olablir, yukaridaki sorularima cevabi "seriat" isteriz, "ozerklik" isteriz diyen kesimler bu yanlis cikarimlari desteklerler. Bu kesimlerin Turk insanina hainlik ettigi gercekligi tek ve dogru gercekliktir. Bu basit analizi, sagduyu ve muhakeme yetenegini insanlarimizin anlamasi gerekmektedir.
Ne acidir ki Turkiye Cumhuriyeti'nin ilk kuruldugu yillardaki gibi, birligimizin ve ozgurlugumuzun onundeki en buyuk iki engel yine aynidir ve degismemistir: Kurt milliyetciligi ve Islamci seriatcilik. Bu iki duzene de odun veren ve destekleyenler Turk bagimsizliginin, Cumhiriyeti'nin en buyuk dusmanlaridir. Baris icinde bagimsiz bir Turkiye bu dusmanlariyla savasmadan kazanamaz. Cunku, etnik ve mezhep milliyetciligi savasmadan cozumlenemez, tarihte cozulebildigi gorulmemistir. Ancak bu iki basli canavarin onune gecmenin bariscil ve kesin cozumu de vardir. Kesin cozum insan kalitesinin yukseltilmesidir. Bu da ancak halkin sagduyulu ve rasyonel bir toplum haline donusturulmesiyle mumkun olacaktir. Turk halkinin o entellektuel kivam seviyesine hic bir zaman ulasamadigi da ortadayken, yakin gelecekte buyuk degisiklikler ummak hayalcilik olacaktir. Yine de eger 15 (onbes) milyonda bir kisi yuzunden bugunlerimize gelebildiysek, umudumuzu yitirmemeliyiz, belki milyonlar degiliz ama en azindan o bir kisinin rasyonalite mirasina, onun azminin akil ve irade gucune vakif olabilmis vatanperverlerin varligindan umutlu olmaliyiz.
Ne acidir ki Turkiye Cumhuriyeti'nin ilk kuruldugu yillardaki gibi, birligimizin ve ozgurlugumuzun onundeki en buyuk iki engel yine aynidir ve degismemistir: Kurt milliyetciligi ve Islamci seriatcilik. Bu iki duzene de odun veren ve destekleyenler Turk bagimsizliginin, Cumhiriyeti'nin en buyuk dusmanlaridir. Baris icinde bagimsiz bir Turkiye bu dusmanlariyla savasmadan kazanamaz. Cunku, etnik ve mezhep milliyetciligi savasmadan cozumlenemez, tarihte cozulebildigi gorulmemistir. Ancak bu iki basli canavarin onune gecmenin bariscil ve kesin cozumu de vardir. Kesin cozum insan kalitesinin yukseltilmesidir. Bu da ancak halkin sagduyulu ve rasyonel bir toplum haline donusturulmesiyle mumkun olacaktir. Turk halkinin o entellektuel kivam seviyesine hic bir zaman ulasamadigi da ortadayken, yakin gelecekte buyuk degisiklikler ummak hayalcilik olacaktir. Yine de eger 15 (onbes) milyonda bir kisi yuzunden bugunlerimize gelebildiysek, umudumuzu yitirmemeliyiz, belki milyonlar degiliz ama en azindan o bir kisinin rasyonalite mirasina, onun azminin akil ve irade gucune vakif olabilmis vatanperverlerin varligindan umutlu olmaliyiz.
No comments:
Post a Comment