Yanliz yasamaya alismis bireylerin savunma mekanizmasi, olaylar
karsisinda kendi aldigi tavirlari sorgulamaktansa en kolay yolu secip birilerini, birseyleri
suclamak seklinde oluyor genellikle. Aptallar, embesiller, irkcilar, fasitler,
komunistler, yobazlar, Ataturkculer, kizilbaslar, Amerikancilar, ulkuculer, seviciler,
transeksueller, vesaire...Bu sifatlandirmalar aslinda yasamin kendinde icsel
olarak var. Bir gruba aidiyet duydugunda
kendini daha guclu hisseder insan. Hayatta kalma, daha iyi yasayabilme,
statukosunu yukari cekmek icin gruplasmak, varolmanin en temel kanunudur. Grup dinamiginin bir neticesi olarak, dogrulugu su goturmez
olaylari bile yargilarken, eger cogunluk yanlis derse, sagduyuyu ve akli bir kenara itip cogunluga
uymak da bu sekilde izah edilebilir.
Grubun rituellerine ve duzenine itaat, grubun
guclulugu icin vazgecilmez bireysel bir sorumluluk. Ancak baskaldiri da degisimin
vazgecilmezi. Oyleyse eger aykiri bir ses cikarsa, toplum onu bastirsa dahi, eger
mesaj kuvvetliyse o sesi dinleyenler elbette olacaktir. Belki baslangicta
cekinerek ancak sonradan ivmelenerek buyuyen bir baska grup yaratma aslinda yarismaciligi odullendiren dongude kacinilmaz bir sonuc. Buyuk balik
kucuk baligi yer. Kucuk balik kendini savunma mekanizmasi gelistirene kadar
yenilip yutulmaya mahkumdur. Tarihte de bir cok donum noktasi kor aleve
donusecegi kesin olmayan kivilcimlar yoluyla olmamis midir? Degisime kapali tum organizmalar
yokolmaya mahkumdur. Statukoculuk bitmisligi getirir. Kendini yenileyememis, degisimden korkan iktidarlar daima kaybeder. Kapitalist rejim, bu acimasiz yasam kanununa adapte oldugu icin tum dunyaya hukmedebiliyor. Ideolojiler topla tufekle olmezler, ancak kendi kendilerini yokedebilirler. Nasil Komunizm kendi kendini yoketmisse, Kapitalizm de dunyayi bitirdiginde yok olmaya mahkumdur. Ismi ustunde harcayacak, somurecek birsey kalmayana kadar Kapitalizm devam edecektir.
Eger surekli yenilgiye ugruyorsaniz, kendinizi
degistirmelisiniz. CHP’den ornek verelim. Genel Baskani dokuz secimdir kaybediyor,
ve sirf kendi insiyatifiyle tum Turkiye’ye bir baska dinciyi tek aday olarak
dayatip husrana ugramasina ragmen istifa etmeden koltugunda
oturmaya halen devam edebiliyor. Gectigimiz son bes yil boyunca degisime direnen CHP, Turkiye'nin de onunu tikamis, dikta duzeniyle mucadeledeki basarisizligi halki aciz birakmistir. Ancak oncelerde
bahsettigimiz gibi hatasinda israrci olan bireylerin gruba hakimiyeti de, o
grubu zayiflatir ve bitirir.
Toplumun icindeki gruplarin kendi ust
kimliklerini belirlerken secici olmalari gerekir. Bununla birlikte gruba koru korune baglilik bireysel zayifligin da bir gostergesidir. Kultur ve dil ortakligi, yasami paylasmislik en dogal ve akilci ust kimlik tanimidir. Peki din birligi de ust kimlik
olamaz mi ? Elbette olur, bu yolda birlesenlere ummet deniyor. Ummetin en
buyuk sorunu ise grubun bireylerinin birbirleriyle anlasabilecegi ortak bir dilin ve kulturun olmamasi. Ancak ust kimligin icinde kuvvetli olan bazi alt
gruplar ust kimligin ozelliklerini degistirebilirler. Esasen Islam Araplar icin yazilmis bir Arap dinidir. Kulturun de Araplasmasi bu
acidan gayet dogaldir. Turkiye’de Islam kuvvetlendikce, Arap kulturunun egemen
oldugunu cok rahat gozlemleyebilirsiniz.
Her bir dakikada, dunyada binlerce hayvan kafalarina sikilan tabancayla
olduruluyor. Neden ? Etleri icin. Fikirleri icin oldurulen
insanlari dusundukce vahsice etleri icin oldurulen masum hayvanlar geliyor
aklima. Dunyaya duz demedikleri icin oldurulduler, ozgurluk sarkilari soyledikleri icin
yakildilar, sevdikleri icin taslandilar, cocuk yasta kizlar ergenliklerini yasayamadan babalari yasinda
ihtiyarlarin altinda seks kolesi oluyorlar, karikaturistler, yazarlar, sosyal medyada sirf fikirlerini paylastiklari icin tevkif edilip hapse tikiliyorlar. Bireylerin gruba itaat
etmeyip baskaldirmasi icin bireyin o gruba aidiyetini torpulemesi gereklidir. Bu ise
Turkiye’de olamiyor. Cunku birey olarak ezik yetistirildik. Millet ve ummet kavramlari birbirine karisik Turkiye'de. Halbuki kendine guvenen
bireyler korkmadan statukoyu degistirebilirler. Bu olmuyor. Ne toplumda, ne de Turk siyasetinde bu cesur atlamalar yapilamiyor. Kacis psikolojimiz bize, bizim haricimizde hayali dusmanlar, dis mihraklar
urettirdi. Evet bu mihraklar hep vardi, ancak kendi zayifligimizi sorgulayip
kabullenmektense hep aklimizda sanal hedefler yarattik. Ne zaman bir cukura
girsek, tepetaklak olsak, sucu kendimizde aramak yerine hep onlara attik, peki biz kendimizi yeterince sorguluyor muyuz? Aslinda biz kimiz ? Kilicdaroglu mu
? Bahceli mi ? Yoksa Erdogan mi ? Esas temel sorun bence burada. Kendimizi hep
bir grup profili uzerinden ifade ettik. Ne zaman ki biz ezik ve guvensiz
bireyler olmaktan kurtuluruz o zaman yasam dinamigimizi olumlu yonde sekillendirebilir, gelecegimizi degistirebiliriz.
No comments:
Post a Comment