Sunday, March 23, 2025

HOPE

 Washington, Franklin, Jefferson all three combined we had in one as the founder of a secular Turkey, Ataturk and the complete anti-thesis of these geniuses, a sworn enemy of humanism, secularism against all they have stood for is one islamo-fascist Erdogan playing his final acts. I thought he had killed our hope, but I feel a new spark of hope and it seems Turkish youth is finally taking up the responsibility of saving the republic whatever is left from the Erdogan’s 23 years of uncontested pillaging. However, I do not have any hope from the United States of America to support the ideals of great founders since for the administration (and not just Trump’s) US support is transactional and not ideological and even worse it is conditional upon the concessions they could secure - foreign policy is and has always been on the side of monarchs/dictators/kings until there is nothing left to redeem. Disgusting short sided foreign policies cost human suffering all around the world, caused wars by creating monsters in Iraq/Syria/Libya/Afganistan/South America etc. Against all odds and evils in Erdogan and his supporters we will prevail. Do not doubt our strength we will topple this scumbag, it is enough already and long overdue. Though it would take decades to fix the damages Erdogan and his cronies inflicted on every institutions of the republic from army to judiciary from education to health. Yet, there is hope.

Tuesday, August 27, 2024

Karbondioksit sit sit

Tamı tamına iki yüz elli kilo yani çeyrek ton. Buğday değil, et değil. Ne peki ?

Her saat bir kişinin uçakla giderken atmosfere umursamadan saldığı karbondioksit. Sadece bir saatlik bir kişinin dünyaya maliyeti aldığı ucuz uçak biletinden kat ve kat fazla.

Peki her gün kaç yolcu uçuşu var, en az yüz bin. Yani, minimum 50 kişi varsayarsak ortalama yolcu adedini, ve 4 saat ortalama seyir süresini, çok kaba ve iyimser bir tahminle  50x4x250x10e5 = 5 milyar kg karbondioksit eder, veya 5 milyon ton - peki 1.5 derece iklim sıcaklığının ortalama artışı için üst çita ne öngörülmüş: 400 milyar ton -

Yani eğer Somali'yi de merak ediyorum, Paris nasıl orayı da görmek lazım demeye devam ederseniz bu yüzbin uçuşla bu limit diğer sera etkisi yapan endüstriyel gazlarla 2030’a kadar bile zaman bırakmıyor.

Yani kanser değilim çok şükür, öleceğim süreyi bilmemek ne güzel deyip avunmayın, yatırım olsun ilerde değerlenir diye eldeki üçbeş kuruşu nasıl çoğaltırıza kafa yormayın çünkü bu gidişle bir on yıl daha bile zor gözüküyor.

Herkes mültecilerden dem vuruyor, öyle di mi bundan 30 yıl önce uçağa binmek ayrıcalıktı, bugün en çulsuz bile kolayca ülke değiştirebiliyor, Meksika'ya ordan hop New York, Washington, veya Türkiye’ye ordan hop Paris, Londra.

Bu kolaylık daha ne kötülükler yaptı ? Ucuz üretim yani köle çalıştırma düzeneği olan Çin diğer ülkelerin üretim faaliyelerini iflas ettirdi; çünkü malını uçağa koyup ucuza dünyanın öte tarafına postalayabiliyor.

Üretmeyi unutan toplumlar Çin’in olimpiyatlarda kazandığı madalyalara bakıp gıpta ediyorlar. Halbuki bu yükselişin mimarı biziz.

Uçak teknolojisi, seri üretimi hem iklimi mahvetti ve etmeye devam ediyor hem de bir yığın ekonomik bunalım ve yüksek enflasyonu tetikledi. Sadece o da değil, demografik değişiklikler,  mülteci akımları ve sosyal sorunları daha da berbatlaştırdı. Bir çok yerde tutucu çevrelerin kızgınlığını arttırdı, sağ tandanslı politikacılar ülkelerinde birinci parti olacak kadar oy devşirdiler.

Elle tutamadığımız gözle göremediğimiz hava civa nelere kadir bak gördün mü sen. Alt tarafı Karbondioksit deyip geçmeyeecesin, sit siter haberiniz olmaz, demedi demeyin.